HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ

Her şey güzel başlamıştı… Temmuz 2015’te yıllardır özlemle beklediğimiz şey oldu ve Selçuk Dünya Mirası ilan edildi. Hepimizi mutlu eden bir gelişmeydi bu; çünkü Selçuk, sahip olduğu dört bileşeniyle 2015’in ikinci yarısından itibaren UNESCO Dünya Miras Listesine girmişti.


Biz de bu tarihten sonra turizm projeksiyonunun yükseleceğini, kentimize gelen yabancı ziyaretçilerin profillerinin değişme göstereceğini, kısacası Selçuk’un turizm sektöründe yapacağı yatırımların karşılığını  daha yüksek oranda alacağını vurgulamıştık. Gerçekten de bu gelişme kentimiz için çok önemli bir eşikti.  Ancak ülkemizde 2015’in son yarısında başlayan ve ne yazık ki giderek yükselen  dış politikadaki tansiyon ve buna bağlı ekonomik belirsiz ortam beklentilerimizi boşa çıkarttı.


Ülkemizin içinde bulunduğu durum nedeniyle ekonomide zor zamanlardan geçiyoruz. Rus uçağının düşmesinden sonra ülke ekonomisinde giderek artan belirsizlik ve sektörel olarak yaşadığımız darboğazlar Selçuk’u da önemli ölçüde etkiledi.


Turizmde ciddi iptaller yaşıyoruz;  Kuşadası Limanına gelen gemi sayısında hızlı düşüşle gelen rezervasyon iptalleri moralleri bozuyor. Meyvecilikte en büyük pazarımız olan Rusya’nın alımları durdurmasıyla tarımda da darboğaza girdik. Özetle Selçuk olarak tarımda ve turizmde eşzamanlı bir sıkıntı yaşamaya başladık. Bu durum sadece turizmcilerin ya da tarım sektöründekilerin sorunu olmaktan öte Selçuk esnafını ve Selçuk Halkını tümden etkileyen genel bir sorun haline geldi.


Bu sorunu görmemek mümkün değil… Oda olarak yaptığımız komite, meclis ve yönetim kurulu  toplantılarında gündem hep aynı.. Çarşıda bir iki esnaf arkadaşla selamlaşıp sohbete başladığımızda neredeyse konuştuğumuz tek şey kriz.


 Peki çözüm ne? Ülkenin genelinde hissedilen bu sorundan  Selçuk nasıl kurtulacak? Bizim yerel olarak bu kadar geniş ve çok farklı bileşenleri olan bu sorunu kökten çözmemiz mümkün değil elbette. Ama moralleri tamamen bozmamak gerekli.  Krizden en az hasarla kurtulmak ve bir şekilde işletmelerimizi ayakta tutabilmek için yapabileceğimiz şey kendi gücümüzü fark edebilmek.


Bu ortamda yapacağımız en mantıklı şey işletmeler olarak Selçuk’ta birbirimize dayanmak ve birbirimizi kollamaktır. İşletmelerimizin ihtiyaçlarını ve kişisel ihtiyaçlarımızı her zaman alıştığımız şekilde dışarıdan değil, Selçuk’tan karşılamalıyız. Birbirimizden alışveriş yapmalı, birbirimizi tavsiye etmeliyiz. Yaşadığımız ekonomik kriz ortamından en az hasarla kurtulabilmek için Selçuk olarak kendi kendimize yetebilen bir ilçe durumuna gelmemiz gerek.  Unutmayalım ki hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Teknemiz karaya oturmaya başladıysa yapacağımız şey aynı yöne doğru hep beraber küreklere sarılıp yönümüzü yeni ufuklara çevirmek olmalıdır.
Daha güzel ve kazançlı günler dileğiyle,